Omurganın bel kısmında 5 adet omur kemiği ve bu kemikler arasında da özel bir bağ dokusu olan, disk adı verilen kıkırdaklar bulunur. Burası vücut ağırlığını en fazla taşıyan yerdir. Herhangi bir zorlanmayla ortasında çekirdek ve bunu koruyan kapsülden oluşan disk yırtılır. Bel fıtığı bu disklerin dışarıya doğru taşarak sinirleri sıkıştırması ile oluşur.
Her yaşta ortaya çıkabilen bel fıtığı 30- 60 yaş arasındaki erişkinlerde sıklıkla görülür.
Bel fıtığının oluşumunda rol oynayan faktörlerin başında günlük aktiviteler esnasında yapılan bilinçsiz hareketler, aşırım kilo, hareketsizlik ve disk dejenerasyonunu artıran sigara içimi gelmektedir. Eğilerek veya uzanarak bir yük kaldırmak veya ters bir hareket yapmak fıtık oluşumunda en etkin faktörlerin başında gelir. Ayrıca disklerde özellikle yaş ilerledikçe artan dejenerasyon fıtık riskini artırır.
En sık görülen belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
Başlangıç aşamasında bir fıtık için ameliyat önerilmez. Kişinin kas gevşetici ilaçlar alması, belirli hareketlerden kaçınarak ( Eğilme, yük kaldırma vb.) ortopedik bir yatakta yatarak ve sıklıkla istirahat etmesi önerilir.
Eğer fıtık ilerlerse uzman eşliğinde fizik tedavi yapılması doğru olacaktır. Fizik tedaviye rağmen ağrılar devam eder ve düzelme sağlanmazsa cerrahi tedavi yapılmalıdır. Bel fıtığı ameliyatlarında amaç fıtıklaşan kısımla birlikte diskin çekirdeğini boşaltmak ve sinir üzerindeki baskıyı kaldırmaktır.
Günümüzde kullanım sıklığı azalan klasik cerrahi tedavide, genel anestezi altında, belde yapılan 4-5 cm’ lik bir kesiyle girilip fıtığa ulaşılır ve disk çıkartılır.
Günümüzde sıklıkla kullanılan microcerrahi yöntemde uygulamalar, ameliyat mikroskobu eşliğinde gerçekleştirilir. Kesinin 2-3 cm. gibi küçük olması, daha az hacimde kas dokusuyla uğraşılması gibi avantajları vardır. Hastanede bir gün kalınır. Nüks ve komplikasyon oranı çok düşüktür.
Endoskopik ameliyat ile belde yapılan küçük kesiden içeri sokulan tüp içinden ameliyat gerçekleştirilir.