Beyin kanaması beyin içindeki atar damarlardan birinin yırtılması nedeniyle beyin içine kanama olması demektir. Kanama olduğu zaman da, esnek olmayan bir yapı olan kafatasının içinde bulunan beyin, içine dolan sıvının oluşturduğu basınç altında kalır, ezilir ve buna bağlı olarak çeşitli bulgular ortaya çıkar.
Üç tip beyin kanaması vardır: Subaraknoid Kanama, Subdural Kanama ve Epidural Kanamadır.
Subaraknoid Kanama
Özellikle beyin damarlarında anevrizma kanamaları bu tipte kanamalar olup, genellikle bir kalp hastalığı nedeniyle kan sulandırıcı ilaçlar kullanması gereken, nispeten yaşlı kişilerde görülür.
Subdural Kanama
Özellikle kafa travmaları nedeniyle meydana gelen subdural kanamalar, beynin zarları arasında adeta asılı şekilde bulunan köprü toplardamarların yırtılması veya kopmasıyla oluşur. Bu damarlardaki basınç nispeten düşük olduğu için belirtileri olaydan iki dakika ila iki hafta arasında dahi ortaya çıkabilmektedir.
Epidural Kanama
Bu tür kanamalar tipik olarak temporal kemik adı verilen, kafatasının yanlarını oluşturan kemiklerin kırıkları nedeniyle hemen bu kemiğin altında seyreden bir atardamarın yırtılması sonucu oluşur. En belirgin özelliği bilinç kaybını takiben, hastanın bilincinin bir dönem açılması ve sonra tekrar kaybolmasıdır.
Beyin kanamalarının en sık görülen bulguları şunlardır:
Eğer koma durumu oluşmuşsa hastanın uygun pozisyonda yatırılması, hava yolunun açık tutulması, yaşam desteği sağlanması ve kafa içi basıncının azaltılması amacıyla kafa içindeki sıvıyla dolmuş bölgelere basit cerrahi müdahaleler yapılması gerekir.
Kişinin bilinci açıksa kesin yatak istirahati önerilir. Bu aşamada eğilmek gibi kafa içi basıncını artıracak her türlü etkinlikten kaçınılması gerekir. Kan damarlarında spazm olmasını önlemek için de hekim ilaç kullanabilir. Beyin kanamalarında cerrahi tedaviye genellikle ihtiyaç duyulur; çünkü beyin içine oluşan kanamanın giderilmesi gereklidir.
Beyin kanamalarını önlemenin en etkili yolu kan basıncını kontrol altına almak ve normal sınırlar içinde tutmaktır. Bunun için verilen ilaçların düzgün kullanılması, gerekiyorsa fazla kiloların verilmesi ve düzenli olarak egzersiz yapılması önemlidir.